Fotoğrafla ilgili her konuda haberleşmek, bilgi paylaşmak, konuşmak, yazışmak, tartışmak. Fotoğraf tarihi, tekniği, estetiği, kültürü konusunda arşiv oluşturmak. Fotoğraf eğitimleri yapmak, geziler düzenlemek. Fotoğrafla ilgili duyarlı bir topluluk oluşturup bunu toplumsal bir güce çevirmek...
25 Aralık 2008 Perşembe
BİR SİTE - ÇERNOBİL FOTOĞRAFLARI VE YAZILARI
Barış Öğünç
www.angelfire.com/extreme4/kiddofspeed/page1_turk.htm
Sitedeki yazılara diyeceğim bir şey yok ama fotoğraflar iyi kalitede değil.
Yine de farklı bir site olarak burada yerini buldu.
BİR FOTOĞRAFÇI - ŞEVKET ŞAHİNTAŞ
www.belgeselfotograf.com/istanbul_geceleri.phtml
HER YIL AYNI YERDE, AYNI GÜN, AYNI KİŞİLER
İlginç bir belge oluşmuş...
www.zonezero.com/magazine/essays/diegotime/time.html
13 Ağustos 2008 Çarşamba
16 Temmuz 2008 Çarşamba
Mehmet Turgut ve Fotoğraf Hırsızlığı
Mehmet Turgut
Şimdi fotoğraf camiasında ve medyada adı sık sık anılmakta olan Mehmet Turgut’u ilk olarak 2004 yılında Fotokritik’e göndermeye başladığı fotoğraflar ile tanımıştım. Kendi halinde, portre fotoğrafları çekmekten hoşlanan, asi, yırtıcı, sıra dışı ifadeleri yakalamaktan keyif alan -ve çoğunlukla Photoshop başında fotoğrafların canına okuyan- birisi olarak yer etti aklımda.
Fakat Mehmet Turgut gerçekten çalışkan bir fotoğrafçı. Zira Photoshop ve stüdyo yeteneklerini geliştirmesi çok zaman almadı ve kısa bir zaman sonra ortaya insanları şaşırtacak görsel niteliklere sahip fotoğraflar çıkarmaya başladı. Soldaki fotoğraf 2004, sağdaki fotoğraf ise 2006 yılına ait bir çalışması. İkisi arasındaki fark gözden kaçırılacak bir fark değil:
© Mehmet Turgut | © Mehmet Turgut |
Yukarıdaki paragrafta fotoğraflarının etkileyiciliğini “görsel nitelikler” ile sınırladığıma bakmayın. Mehmet Turgut’un belirli bir dönemde çektiği fotoğraflarda ümit verici kurgulara rastlamak, etkileyici kompozisyonlarla karşılaşmak mümkün idi.
Fakat bana sorarsanız bu ışık git gide azaldı, yerini klişelere bıraktı.
Okan Bayülgen’in aşağıdaki fotoğrafı ile çok mutlu olduğuna şüphem yok. Fakat Türkiye’nin meşhur simalarının bir anlamda görsel belgelendirmesi rolü kendisine biçilmiş olan Mehmet Turgut, onların olabilecek en sıradan, en klişe fotoğraflarını çekmekten daha iyisini de yapabilirdi bence.
© Mehmet Turgut |
Yukarıdaki fotoğraf da, aşağıdaki fotoğraf da, burada yer vermediğim, ikisinden de daha ünlü bir fotoğraftan esinlenmiş fotoğraflar. Bence esinlenmekte etik olarak hiç bir bir problem yok. Fakat ticari işler yapan bir portre fotoğrafçısının kendisine olan saygısının ötesinde “çektiği kişiye” de karşı hissetmesi gereken bir sorumluluk olduğunu düşünüyorum.
© Sam Oshaver |
Mehmet Turgut benim gözümde özgünlüğünü yitirmeye başladığında kendisini takip etmeyi bırakmıştım. Orada burada onun Türkiye’nin en iyi fotoğrafçısı olduğunu söyleyen fanboylara da kulaklarımı tıkadım. Biliyorum ki şimdi “ama Mehmet Turgut’u herkes çok seviyor, senin gibi üç-beş kıskanç da ürüyor böyle işte” diyenler çıkacak ve kalbimi çok kıracak (smiley), fakat ben kendimi Bernard Shaw’ın şu -çok üzücü, fakat bir o kadar isabetli- sözü ile rahatlatmaya kararlıyım:
“The minority is sometimes right; the majority always wrong.”
Bir süredir Mehmet Turgut’u unutmuştum, dün ise Bilir Kişi Raporu adlı günlükte rastladığım bir yazı Mehmet Turgut’un geçtiğimi süreçte pek de tatsız bir yola girdiğini gösterdi bana. Hemen Bilir Kişi’nin raporladığı mevzuyu buraya taşımak istiyorum evvela.
Aşağıdaki fotoğraflar W Magazine isimli derginin Ağustos 2009 sayısındaki Willis ailesi röportajından, fotoğrafçı Steven Klein:
Bruce Wills ve Karısı, W Magazine, Ağustos 2009 |
Aşağıdaki fotoğraflar ise OK! isimli Türkçe derginin Ağustos 2009 sayısındaki bilmemkimler ile röportajından, fotoğrafçı Mehmet Turgut:
Bilmemkim ve Bilmemkim, OK! Dergisi, Ağustos 2009 |
Mehmet Turgut’un kendisine verilen projeyi Ağustos ayındaki dergileri karıştırıp hoşuna giden bir tanesine göre yaptığını düşünmek istemiyorum. Çünkü bu düpedüz hırsızlık olurdu. Mehmet Turgut’u bu şekilde suçlamanın kimseye bir faydası dokunmayacak bir haksızlık olacağına kanaat getirdim. Mehmet Turgut esinlenmekte gocunacak bir şey olmadığı gerçeğinden faydalanan, son zamanlarında son derece klişe işler ortaya koyan ve popüler bir kitleyi hedef bellemiş bir fotoğrafçı, fakat bu, ticari bir işte bir başka fotoğrafçının kurgusunu çalacağı anlamına gelmiyor bence.
Benim bu konudaki güncel -ve daha iyimser- tahminim, OK! Dergisi’nin kendisinden hususi olarak W Magazine’de yer alan fotoğrafların benzerlerini çekmesini istediği ve onun da bu nedenle yukarıdaki fotoğrafları çektiği. Hoş bu Mehmet Turgut açısından bakınca ne kadar daha iyibir alternatif, bilemiyorum fakat çok daha iyi olmadığı kesin.
Medya sektörünün kendi içerisindeki devinimi esnasında arada bir anaforlar oluşuyor. En hızlı onlar hareket edebildiği için, bu anaforların yarattığı boşlukları doldurmak piyasadaki en hafif, işine en az saygı gösterenlere nasip oluyor. Bunun benim aklıma gelen en güzel örneklerinden birisi, Acun Ilıcalı. Kendisi medya tarafından iyice ebleh hale getirilmiş, git gide daha kalitesizi, daha saçması ile tatmin olmaya alıştırılmış Türk halkının karşısına geçip bin bir türlü şebeklik yapmaktan imtina etmediği için bu gün Türkiye TV’lerinin belki de en çok bilinen -fakat aynı zamanda bir ihtimal tarihindeki en yeteneksiz- sunucularından bir tanesi (kendisinin bir nesil önündeki muadili ise Mehmet Ali Erbil mesela (fakat nasıl ki aynı çizgideki Halit Kıvanç ile Mehmet Ali Erbil aynı kefeye konulsa, yaptıkları işler, tarzları hesaba katılsa Halit Kıvanç şüphesiz ağır basar, Mehmet Ali Erbil ile Acun Ilıcalı aynı tartıya konulsa Erbil diğerinin yanında filozof kalır muhtemelen)). Çok yaşasın medyanın doğal seçilim kriterleri, bu konuda yapacak pek bir şey yok.
Mehmet Turgut’un Fotokritik’e fotoğraf gönderen ortalama fotoğrafçıdan Türkiye’nin en birinci, en meşhur fotoğrafçısına nasıl dönüştüğünü bilmiyorum, o kısmı kaçırdım ben; bir anafor oluşmuş belli ki o ara bu sektörde, Mehmet Turgut’u çekmiş içine. Fakat medyanın ters yöndeki doğal seçilim havuzunda Mehmet Turgut’un da boğulduğunu izlemek gerçekten üzücü.
Düşünüyorum, bir sanatçının başına toyken ünlü olmaktan daha talihsiz ne gelebilir bulamıyorum.
Naif bir şekilde Mehmet Turgut’un medyayı ve onun sığ beklentilerini boş verip özünü aramaya koyulmasını diliyorum.
___________________________________________________________
Bir gün sonra gelen ekleme: Adını vermek istemeyen bir okuyucudan gelen bir örneği daha paylaşmak istiyorum, fotoğraflardan ilki Annie Leibovitz‘e ait, ikincisi ise Mehmet Turgut’a ait:
© Annie Leibovitz | © Mehmet Turgut |
Bu fotoğrafları eklememin sebebi gelen e-postalardan bir kaç tanesinde yalnızca bir örnekten yola çıkarak Mehmet Turgut’u linç etmeye çalıştığımın iddia edilmiş olması. Kendilerini hayal kırıklığına uğratmak ya da kafalarındaki Mehmet Turgut imajını yıkmak gibi bir amacım yok, fakat Mehmet Turgut’un yaptığı bir hatayı eleştiriyorum diye beni hatalı bulmaları karşısında da sessiz kalmak istemedim. Neyse.
Yazıda yeterince açık olduğunu sanıyordum, fakat kelime kelime yazmayınca insanlar görmek istemiyorlar: Mehmet Turgut’u linç etmek gibi bir gayem yok.
Neden?
Çünkü bu yazı Mehmet Turgut özelinde kaleme alınmış olsa da asıl problem Türkiye ve Türkiye insanını hak etmediği kalitesizlikteki içerikle besleyen aşağılık medya kuruluşlarının çarkı içerisinde kişiliğinden ödün veren, özünden uzaklaşan sanatçılar ile ilgili. Mehmet Turgut ve yaptığı işler bu tip eğilimlere ilk ve tek örnek mi? Değil.
Bu bize daha önce de yapıldı. Türk filmlerini hatırlayın. Türk sineması tarafından senaryosu -hatta zaman zaman görüntüleri bile- tamamen kopyalanan, tamamen aynısı çekilip karşımıza konulan kaç yabancı film sayılabilir, bir düşünün. Kimse Cüneyt Arkın’ın arkasından hırsız diye bağırdı mı? Hayır. Bağırmalı mıydı? Hayır. Mehmet Turgut’u linç etsek bu problem çözülür mü? Hayır, çözülmez. Mehmet Turgut’un da bir anlamda “mağdur” olduğunu dahi düşünüyorum aslına bakarsanız.
Fakat birileri fark ettiğinde bunları dile getirmeli ki, birileri utansın, yapmaya kalkışacaklar ise iki kere düşünsün.
Konu hakkındaki yorumlar da bu adreste;
27 Mart 2008 Perşembe
PANORAMİK FOTOĞRAFLAR
360 derece döndürüp seyredebileceğiniz panaromalar.
FOTOĞRAF AJANSLARI
AGENCE VU -------------- www.agencevu.com
VII PHOTO AGENCY ----- www.viiphoto.com
26 Şubat 2008 Salı
Görüntülü Fotoğraf Dersleri
21 Ocak 2008 Pazartesi
YERLİ FOTOĞRAF SİTELERİ
BELGESEL FOTOĞRAF ------- www.belgeselfotograf.com
YERLİ İNTERNET DERGİLERİ
FOTO RÖPORTAJ -------- www.fotoroportaj.org
Bu Fotoğrafı Kim Çekti?
Umutları tükenmekte olan Tosches'in imdadına Vanity Fair muhabirlerinden biri yetişti. Fotoğrafın, bir dergi için lens testi yapan bir fotoğrafçı tarafından 1999 yılında çekildiği ortaya çıktı. Peter Burian tarafından çekilen fotoğraf Corbis veritabanına eklendi ve Microsoft tarafından 300$ karşılığında satın alındı. Bu paradan Burian'a düşen pay ise 40$ oldu. Sonrasında ise milyonlarca kişinin masaüstünü süslemeye başladı.
Merakını gideren Tosches'in şimdiki arzusu ise fotoğrafın çekildiği Toronto yakınlarındaki Burlington'a giderek bu mekânı kendi gözleriyle görmek.
FOTOĞRAF EĞİTİMİ VEREN KURUMLAR
Fototrek ------------------------- www.fototrek.com
İstanbul Fotoğraf Merkezi ------- www.istanbulfotografmerkezi.com
Fotoğraf Atölyesi ---------------- www.fotografatolyesi.com.tr
Fotoğraf Vakfı ------------------- www.fotografvakfi.org
Photo Park ---------------------- www.photopark.biz
20 Ocak 2008 Pazar
19 Ocak 2008 Cumartesi
FOTOĞRAF DERNEKLERİ
BASAF
BUFSAD
E-FOT
Yerli Fotoğraf Grupları (internette)
bufok@yahoogroups.com
FOTOĞRAF EĞİTİMİ VEREN ÜNİVERSİTELER
Güzel Sanatlar Fakültesi, Fotoğraf Bölümü,
Fındıklı-Beyoğlu-İstanbul
2 - Marmara Üniversitesi,
Güzel Sanatlar Fakültesi, Fotoğraf Bölümü
İstanbul
18 Ocak 2008 Cuma
FOTOĞRAF MECLİSİ YILIN FOTOĞRAF ÖDÜLLERİ
YILIN BASIN FOTOĞRAFÇISI
YILIN TANITIM FOTOĞRAFÇISI
YILIN AMATÖR FOTOĞRAFÇISI (fotoğraf derneği üyesi)
YILIN GENÇ FOTOĞRAFÇISI
YILIN FOTOĞRAFI
YILIN BASIN FOTOĞRAFI
YILIN FOTO-RÖPORTAJI
YILIN TANITIM FOTOĞRAFI
YILIN FOTOĞRAF ETKİNLİĞİ
YILIN FOTOĞRAF SERGİSİ
YILIN FOTOĞRAF GÖSTERİSİ
YILIN FOTOĞRAF YARIŞMASI
YILIN FOTOĞRAF KURUMU
YILIN FOTOĞRAF VEB SİTESİ
YILIN FOTOĞRAF EDİTÖRÜ
YILIN FOTOĞRAF YAYINI
YILIN FOTOĞRAF YAYINCISI
YILIN FOTOĞRAF YAZISI
YILIN FOTOĞRAF SPONSORU
YILIN FOTOĞRAF ÜRÜNÜ
YILIN FOTOĞRAF ÜRÜNÜ REKLÂMI
YILIN EN BİLGİLENDİRİCİ VE YARARLI ETKİNLİĞİ
YILIN ONUR ÖDÜLÜ
ADAY BELİRLEME KOŞULLARI
Aday Belirleme Koşulları
Türkiye’de uzun zamandır müzik ödülleri veriliyor, tiyatro ödülleri veriliyor, edebiyat ödülleri veriliyor, sinema ödülleri veriliyor neden fotoğraf ödülleri de verilmesin?
İşte Fotoğraf Meclisi, Yılın Fotoğraf Ödülleri düşüncesi böyle ortaya çıktı. Var oluşunun kısaca öyküsü bir boşluğu doldurmak ve bir yıl içinde Türkiye’de fotoğraf adına yapılanları yeniden anımsamaktır.
1 – Fotoğraf Meclisi “Yılın Fotoğraf Ödülleri” ile Türkiye'deki fotoğraf etkinliklerinin öne çıkarılması ve ödüllendirilmesi söz konusudur.
2 - Aday belirlenmesinde dikkat edilecek ilk ve en önemli nokta, adayların Türk Fotoğrafı’na bir katkı sağlamış olmasıdır.
3 - Önerilecek adayların yıl içinde Türk Fotoğrafı’na güçlü etkileri olmalı ve kalıcı izler bırakmış olmalıdır.
4 - Bu yıl içinde Türkiye'de yapılan bütün fotoğraf etkinliklerinden aday gösterilebilir.
5 - Kişisel, grup veya kurumsal çalışmalar da aday gösterilebilir.
6 - Türk fotoğrafçılarını bilgilendirici ve Türk Fotoğrafı’nda ufuk açıcı etkisi nedeniyle yabancıların Türkiye’deki fotoğraf etkinlikleri de aday gösterilebilir.
7 - Herkes kendince önemli bulduğu adayları listeye ekleyebilir.
8 - Adaylar 5 tane olmakla birlikte kaç tane önerdiğiniz önemli değildir.
Herkes, her dala istediği kadar aday önerebilir.
9 - Aday önerileri kişisel yapılabileceği gibi kurumsal olarak da yapılabilir.
10 - Daha sonra bana gelen postalar değerlendirilerek en çok yazılan (veya ilginç olan) adaylar ilk 5'e eklenerek grubun oylamasına sunulacaktır.
11 - Bir daldaki adayların sayısının fazla olması durumunda eleme veya sıralama adayın etkisine, süresine, sürekliliğine bakılarak yapılır.
12 - Fotoğraf Meclisi'nde yapılacak oylama sonucunda ise adaylardan biri en çok oyu alarak ödülün sahibi olacaktır.
FOTOĞRAF ANAYASASI
1 - Fotoğraf herkesin kullanımına açıktır, herkes fotoğraf çekebilir.
2 - Her türlü fotoğraf makinesiyle/araçla veya yöntemle fotoğraf çekilebilir.
3 - Fotoğraf oluşturmak için, fotoğraf makinesi kullanmak gerekmez.
4 - Fotoğraf, hem filme hem de sayısal yüzeye çekilebilir.
5 - Fotoğraf oluşturmak için film veya sayısal ortam gerekli değildir.
6 - Fotoğraf çekerken kullanılan fotoğraf makinesinin mekanik veya elektronik olmasının hiçbir önemi yoktur.
7 - Fotoğraf, filme çekiliyorsa, fotoğrafçı, istediği filmi kullanıp; istediği biçimde, yöntemde ve banyoda yıkayabilir.
8 - Fotoğraf, sayısal algılayıcıya çekiliyorsa, fotoğrafçı, istediği elektronik ayarlamayı yapabilir.
9 - Kullanılan objektif fotoğrafçı tarafından elle veya kendi kendine (AF) netlenebilir.
10 - Poz ölçümünde el pozometresi veya makine içi pozometre kullanılabilir.
11 - Makine pozometresi kullanılıyorsa, çekim ayarı MANUEL veya PROGRAM olabilir.
ESTETİK KONULAR
1 - Her şeyin ve herkesin fotoğrafı çekilebilir.
2 - Fotoğraf çekilmeden önce, konuda düzenleme yapılabilir.
3 - Belgesel veya deneysel fotoğraf çekilebilir.
4 - Fotoğrafçı, yalnızca belli bir türde fotoğraf çekmek zorunda değildir.
Aynı anda birçok türde fotoğraf çekebilir.
5 - Fotoğrafçı, uzun yıllar kullandığı yöntemi veya çektiği türü istediği zaman değiştirebilir.
6 - Fotoğrafçı, çektiği fotoğrafı sunmakta veya istediği zaman sunmakta veya arşivinde saklamakta özgürdür.
7 - Fotoğraf sunulmadan önce, karanlık odada veya sayısal ortamda değişiklikler yapılabilir.
8 - Fotoğrafçı, fotoğrafını sunarken istediği malzemeye veya yüzeye ve istediği özellikte ve boyutta basabilir.
9 - Fotoğraflara isim vermek zorunlu değildir. Fotoğrafçı isterse her türlü ismi verebilir.
GENEL KONULAR
1 - Belgesel fotoğrafta, fotoğrafın içeriği değiştirilemez.
2 - Fotoğrafta tarihi bir gerçeğin gerçekliği değiştirildiyse (bir sanat yapıtı oluşturulurken), bu durum çok açık biçimde fotoğrafın içinde hissettirilmeli veya fotoğrafın yanında ek bilgi olarak verilmelidir.
3 - Fotoğrafçı, fotoğrafını bir başka kişiye başkasının adıyla kullanması için veremez.
4 – Belgesel, toplumsal-belgeci fotoğrafın üretim tarihi, çekildiği tarihtir.
5 – Sanatsal fotoğrafın üretim tarihi, çekildiği veya sunulduğu tarih olabilir.
6 - Buradaki maddeler değişmez değildir. Özgürlüğü kısıtlamadığı sürece yeniden yazılabilir veya yeni maddeler eklenebilir.
FOTOĞRAF MECLİSİ NEDİR?
Fotoğraf Meclisi’ne gerek var…
Fotoğraf Sanatı Federasyonu’nun temsil ettiklerinin dışında kalanlar, Profesyonel Tanıtım Fotoğrafçıları Derneği’nin dışında kalanlar, Fotoğraf Sanatkârları Odası’nın dışında kalanlar, fotoğraf malzemesi üretenlerin dışında kalanlar, fotoğraf malzemesi satanların dışında kalanlar, fotoğraf yayıncıları’nın dışında kalanlar, fotoğraf eğitimi veren işletmelerin dışında kalanlar, fotoğraf galerileri’nin dışında kalanlar, basın fotoğrafçılığı yapanlar, fotoğraf sanatı için çalışanlar, yalnızca kendisi için fotoğraf çekenler veya hiç fotoğraf çekmeyip yalnızca fotoğraf düşünenler…
Yani, yolu belki de hiçbir zaman, hiçbir yerde kesişmeyecek olan fotoğraf kitlelerinin bağlı olacağı, onlara öncülük edeceği, onları toparlayacağı, onlara danışmanlık yapacağı, Türk Fotoğrafı’nın sorunlarının konuşulacağı, çözüm önerilerinin getirileceği ve altında onlarca önemli, değerli imzanın olacağı, alacağı kararlarla büyük bir baskı grubu olacak olan Fotoğraf Meclisi… (10 Şubat 2005)
Bunun için önce duyarlı bir kitle ve altyapı oluşturup daha sonra hedef için çalışmak gerekiyor. Fotoğraf Meclisi bundan dolayı şimdilik aşağıdaki tanımı kendine daha uygun görüyor.
"Fotoğrafla ilgili her konuda haberleşmek, bilgi paylaşmak, konuşmak, yazışmak, tartışmak. Fotoğraf tarihi, tekniği, estetiği, kültürü konusunda arşiv oluşturmak. Fotoğraf eğitimleri yapmak, geziler düzenlemek. Fotoğrafla ilgili duyarlı bir topluluk oluşturup bunu toplumsal bir güce çevirmek..."